-
1 büyük yemin etmek
божи́ться, кля́сться все́ми святы́ми -
2 büyük
большо́й вели́кий загла́вный ста́рший* * *озвонч. -ğü1) врз. большо́й, кру́пный; обши́рныйbüyük arsa — большо́й уча́сток
büyük kalabalık — больша́я толпа́
büyük memur — кру́пный чино́вник
büyük yığınlar — широ́кие ма́ссы
2) вели́кий, могу́чий, значи́тельный, ва́жныйbüyükler — вели́кие лю́ди
büyük adam — ва́жный челове́к
büyük coğrafya keşifleri — вели́кие географи́ческие откры́тия
büyük devletler — вели́кие держа́вы
3) взро́слый4) ста́ршийbüyük oğul — ста́рший сын
••- büyük bilmek
- büyük gelmek
- büyük söyleme
- büyük söz söyleme
- büyük sözüme tövbe
- büyük yemin etmek
См. также в других словарях:
büyük yemin etmek — bir şeyi yapmamak konusunda en kutsal şeyler üzerine ant içmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyük — sf., ğü 1) Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz. Y. Z. Ortaç 2) Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram) Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEBAİR — (Kebire. C.) Büyük şeyler, büyük günahlar. Kebairin sıralanışı: Allah ı inkâr etmek. Allah a şirk koşmak. Kat iyyen sâbit olan dini bir hükme inanmamak. Allah ın rahmetinden ümidini kesmek. Allah ın cezasından, mekrinden ve azabından emin olmak.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AZİME — (C.: Azâim) Büyük iş, fevkalâde ve çok mühim iş. * Tılsım, efsun, sihir. * Sebat. Verilmiş olan kararda kat ilik. * Kasdetmek, yemin etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük